
Yirmi İkinci Söz'ün Şerhi
Muhammed Doğan
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَ وَ الصَّلاَةُ وَ
السَّلاَمُ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلٰى اٰ لِهِ وَ صَحْبِهِ اَجْمَع۪ينَ
Âciz, zaîf, fakîr, nâkıs, kusûrlu, perişân bir vaziyette, şu
meşhere, ordugâha ve meydân-ı imtihâna atılan insanın vazîfe-i asliyesi ve
farîza-i hilkati, onu, şu meydâna gönderen Zat-ı Zülcelâl’i ve Ma’bûd-u
Bilhakk’ı bulmak ve tanımaktır. Bu da ancak hakîkî tevhîdi, bulmakla mümkündür.
Hakîkî tevhîdi bulmak ise, ancak ve ancak Kur’an-ı Mu’cizü’l-Beyân ve Resûl-i
Ekrem (asm)’ın nev’-i beşere ta’lîm ettikleri delîller ve hüccetleri, anlamak
ve kavramak ve bilmekle mümkündür.
Şu Risâle, tevhîd-i hakîkî dersini veren ve bu husûstaki
delîl ve hüccetleri, akıl ve kalbin önüne serdeden; hakkı taharrî eden insanı,
iknâ edip doyuran; tevhîde dâir yazılan bir şâh-eserdir.
Evet, gâyet derecede âciz ve fakîr yaratılan
ve son derece ezici, boğucu, sıkıntılı, kasâvetli, geçici, zulümatlı, keşmekeş
olan ahvâl-i dünyeviye içinde ve şu kesret tabakâtında yaşayan bir insan, şayet
Hâlık’ını ve Mâlik’ini ve Rabb’ini ve sâhibini bulmazsa, ne kadar perişan olur;
ne kadar zillete düşer; ne kadar kalbi, rûhu ve aklı ezilir; kıyâs edilsin.
Bütün dünya insana verilse, neden onun kalb ve ruhu bunu
reddeder?
Gaflet, insanın hakikatı görmesine negel olan nasıl kalın
bir perdedir?
Sebebin acz ve cehaleti, niçin onu müsebbebe illet olmaya Salih
kılmaz?
Tevhid bu kadar kolay ve zaruri iken; beşer niçin şirkte
ısrar ediyor?
Alemdeki nizam ve intizamın devamı nasıl ikinci bir eli
reddeder?
Mevcudat, kendilerinden ziyade, niçin san’atkarlarına
şehadet ederler?
Kendini bir şey sanan nefs-i emmare İlahi mektubları niçin
okuyamaz?
Alemin nizam kanunlarıyla , Kur’an’ın kanunları ayrı ayrı
şeyler midir?
Zeminin ve zamanın geçmiş ve gelecek iki yüzünü kim, nasıl
aydınlattı?
Dünyaya geliş ve gidişin adabını gösteren Kur’an’ın özellikleri
nelerdir?
Beşer niçin Kur’an’ın bir tek ayet ve hatta kelimesine
muaraza edemiyor?
İnsanlar hakikatte güzel olan ölümden neden böyle ürker ve
korkarlar?
Hayat nasıl bir kanundur ki, kainat bir pervane gibi
etrafında döner?
Acemi bir zerre nasıl birden vücudun kanunlarına uyum
sağlayabiliyor?
Şöhretperestleri ve şan ü şeref peşinde koşanları kabirde
ne bekliyor?
Zerreden şems’e şu alemin durmadan dönmesinin ardındaki
sır nedir?
Kur’an’ı Azişmüşşan ne cihetle dünyada gayb aleminin bir
lisanıdır? ……………….
Yirmi İkinci Söz'ün Şerhi
Muhammed Doğan
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَ وَ الصَّلاَةُ وَ
السَّلاَمُ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلٰى اٰ لِهِ وَ صَحْبِهِ اَجْمَع۪ينَ
Âciz, zaîf, fakîr, nâkıs, kusûrlu, perişân bir vaziyette, şu
meşhere, ordugâha ve meydân-ı imtihâna atılan insanın vazîfe-i asliyesi ve
farîza-i hilkati, onu, şu meydâna gönderen Zat-ı Zülcelâl’i ve Ma’bûd-u
Bilhakk’ı bulmak ve tanımaktır. Bu da ancak hakîkî tevhîdi, bulmakla mümkündür.
Hakîkî tevhîdi bulmak ise, ancak ve ancak Kur’an-ı Mu’cizü’l-Beyân ve Resûl-i
Ekrem (asm)’ın nev’-i beşere ta’lîm ettikleri delîller ve hüccetleri, anlamak
ve kavramak ve bilmekle mümkündür.
Şu Risâle, tevhîd-i hakîkî dersini veren ve bu husûstaki
delîl ve hüccetleri, akıl ve kalbin önüne serdeden; hakkı taharrî eden insanı,
iknâ edip doyuran; tevhîde dâir yazılan bir şâh-eserdir.
Evet, gâyet derecede âciz ve fakîr yaratılan
ve son derece ezici, boğucu, sıkıntılı, kasâvetli, geçici, zulümatlı, keşmekeş
olan ahvâl-i dünyeviye içinde ve şu kesret tabakâtında yaşayan bir insan, şayet
Hâlık’ını ve Mâlik’ini ve Rabb’ini ve sâhibini bulmazsa, ne kadar perişan olur;
ne kadar zillete düşer; ne kadar kalbi, rûhu ve aklı ezilir; kıyâs edilsin.
Bütün dünya insana verilse, neden onun kalb ve ruhu bunu
reddeder?
Gaflet, insanın hakikatı görmesine negel olan nasıl kalın
bir perdedir?
Sebebin acz ve cehaleti, niçin onu müsebbebe illet olmaya Salih
kılmaz?
Tevhid bu kadar kolay ve zaruri iken; beşer niçin şirkte
ısrar ediyor?
Alemdeki nizam ve intizamın devamı nasıl ikinci bir eli
reddeder?
Mevcudat, kendilerinden ziyade, niçin san’atkarlarına
şehadet ederler?
Kendini bir şey sanan nefs-i emmare İlahi mektubları niçin
okuyamaz?
Alemin nizam kanunlarıyla , Kur’an’ın kanunları ayrı ayrı
şeyler midir?
Zeminin ve zamanın geçmiş ve gelecek iki yüzünü kim, nasıl
aydınlattı?
Dünyaya geliş ve gidişin adabını gösteren Kur’an’ın özellikleri
nelerdir?
Beşer niçin Kur’an’ın bir tek ayet ve hatta kelimesine
muaraza edemiyor?
İnsanlar hakikatte güzel olan ölümden neden böyle ürker ve
korkarlar?
Hayat nasıl bir kanundur ki, kainat bir pervane gibi
etrafında döner?
Acemi bir zerre nasıl birden vücudun kanunlarına uyum
sağlayabiliyor?
Şöhretperestleri ve şan ü şeref peşinde koşanları kabirde
ne bekliyor?
Zerreden şems’e şu alemin durmadan dönmesinin ardındaki
sır nedir?
Kur’an’ı Azişmüşşan ne cihetle dünyada gayb aleminin bir
lisanıdır? ……………….