Makálât-ı Hulûsıyye-1
Muhammed Doğan
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَ وَ الصَّلاَةُ وَ
السَّلاَمُ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلٰى اٰ لِهِ وَ
صَحْبِهِ اَجْمَع۪ينَ
Hîç bir mürşid ve hîç bir álim, Kur’ân, hadîs ve fıkhı tedrîsâtlarında eksik etmemişlerdir. Hadd-i zâtında dîne hizmet de, bunları okumak ve okutmakla
mümkündür. Zîrâ, dîn, iki temel kaynak olan Kur’ân ve Hadîs’ten ibârettir.
Tefsîr ve fıkıh başta olmak üzere diğer kütüb-i İslâmiyye ise, bu iki kaynağın açıklaması ve hádimidir. Bu
sebeble, sâir kütüb-i İslâmiyye, Kur’ân ve Hadîs’in tefsîri niyyeti ile okunmalı ve aslâ onların yerine geçmemelidir.
Bu eserimizde Nûr’un birinci talebesi ve muhátabı Hulûsí Bey’in derslerinden alınan notlar bir araya getirerek bir kitâb hâlinde neşredilmiştir.
Bu zât, ehl-i Kur’ân ve ehl-i irfân
olması hasebiyle; فَاسْئَلُوا أَهْلَ الذِّكْرِ اِنْ كُنْتُمْ
لَاتَعْلَمُونَ “Eğer bilmiyorsanız, bilenlere sorun”
âyet-i
kerîmesinin sırrına mazhar idi. Elhâk, o zât-ı nûrânî, Risâle-i Nûr gibi
îmân-ı tahkíkí dersini veren hakíkatlı bir tefsîr-i Kur’ân’ın birinci
muhátabı olmakla, âyet-i kerîmede ifâde edilen اَهْلَالذِّكْ zümre-i nûrânîsinde dâhıl
olduğu ehlince musaddaktır. İşte, bu âyetin emrine im-tisâlen, bu zâtın derslerine
ve sohbetlerine mürâcaat ediyoruz.
Üstâd ile talebelerinin ders başında durumları nedir?
Risâle-i Nûr’da eksik kalan yerleri te’lîf edecek zâtı neler
bekliyor?
Bu hizmetin hádimleriyle uğraşanların sonu ne olacak?
Kabrin karanlık ve yalnızlığını giderecek iki arkadaş nedir?
Risâle-i Nûr talebelerinin başka kitâb okumaları yasak mıdır?
Sekerâttaki bir insân için neler yapılmalı?
Siyâset, Risâle-i Nûr mesleği için nasıl dehşetli bir urdur?
……………….
Makálât-ı Hulûsıyye-1
100,00 TL
Satın Al
Makálât-ı Hulûsıyye-1
Muhammed Doğan
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَ وَ الصَّلاَةُ وَ
السَّلاَمُ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلٰى اٰ لِهِ وَ
صَحْبِهِ اَجْمَع۪ينَ
Hîç bir mürşid ve hîç bir álim, Kur’ân, hadîs ve fıkhı tedrîsâtlarında eksik etmemişlerdir. Hadd-i zâtında dîne hizmet de, bunları okumak ve okutmakla
mümkündür. Zîrâ, dîn, iki temel kaynak olan Kur’ân ve Hadîs’ten ibârettir.
Tefsîr ve fıkıh başta olmak üzere diğer kütüb-i İslâmiyye ise, bu iki kaynağın açıklaması ve hádimidir. Bu
sebeble, sâir kütüb-i İslâmiyye, Kur’ân ve Hadîs’in tefsîri niyyeti ile okunmalı ve aslâ onların yerine geçmemelidir.
Bu eserimizde Nûr’un birinci talebesi ve muhátabı Hulûsí Bey’in derslerinden alınan notlar bir araya getirerek bir kitâb hâlinde neşredilmiştir.
Bu zât, ehl-i Kur’ân ve ehl-i irfân
olması hasebiyle; فَاسْئَلُوا أَهْلَ الذِّكْرِ اِنْ كُنْتُمْ
لَاتَعْلَمُونَ “Eğer bilmiyorsanız, bilenlere sorun”
âyet-i
kerîmesinin sırrına mazhar idi. Elhâk, o zât-ı nûrânî, Risâle-i Nûr gibi
îmân-ı tahkíkí dersini veren hakíkatlı bir tefsîr-i Kur’ân’ın birinci
muhátabı olmakla, âyet-i kerîmede ifâde edilen اَهْلَالذِّكْ zümre-i nûrânîsinde dâhıl
olduğu ehlince musaddaktır. İşte, bu âyetin emrine im-tisâlen, bu zâtın derslerine
ve sohbetlerine mürâcaat ediyoruz.
Üstâd ile talebelerinin ders başında durumları nedir?
Risâle-i Nûr’da eksik kalan yerleri te’lîf edecek zâtı neler
bekliyor?
Bu hizmetin hádimleriyle uğraşanların sonu ne olacak?
Kabrin karanlık ve yalnızlığını giderecek iki arkadaş nedir?
Risâle-i Nûr talebelerinin başka kitâb okumaları yasak mıdır?
Sekerâttaki bir insân için neler yapılmalı?
Siyâset, Risâle-i Nûr mesleği için nasıl dehşetli bir urdur?
……………….