Dokuzuncu Şuá‘ın Dokuz Álî Makámı
Muhammed Doğan
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
اَلْحَمْدُ ِللّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَ وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلى ٰرَسُولِناَ مُحَمَّدٍ وَعَلٰ اٰلِه۪ وَصَحْبِه۪ اَجْمَع۪ينَ
Üstâd Bedîuzzamân (ra) Hazretleri, haşr-i cismâniyye dâir “Dokuzuncu Şuá”ın“Mukaddime”si’ni tevfîk-ı İlâhî ile yazmış, bu eserin bir “Mukaddime” ile “Dokuz Álî Makám”dan ıbâret olduğunu beyân buyurmuş ve o makámlara da işâret etmiştir. O makámları bir kaç def‘a kaleme almaya teşebbüs etmişse de, muvaffak olamamıştır. İşte, bu eser, Üstâd Bedîuzzamân (ra) Hazretleri’nin “DokuzuncuŞuá‘” nâmındaki eserinin tekmîline bir mâsadak olmak niyyetiyle kaleme alınmış, bu husústa rahmet-i İlâhiyyeden istimdâd edilmiş, rahmet-i İlâhiyye de refîk olmuştur. Bu eser, Rûm Sûresi’nin 17-27. âyet-i kerîmelerinin bürhânî ve i‘câzî bir tefsîridir. Üstâd Hazretleri’nin ta‘kíb ettiği bir tefsîr şeklidir.
Bu eserimiz, haşr-i cismânînin isbâtına dâir “Dokuz Álî Makám”dan ıbârettir. Her makám, iki ana bölümde ele alınmıştır:
BirinciBölüm: Âyet-i kerîmelerin meâli, önceki âyetlerle irtibâtı,varsa sebeb-i nüzûlü, lügavî ma‘nâları ve tahlîlleri, tefsîri, Kur’ân’ın vech-i i‘câzını isbât eden usûl ve üslûblarla tefsîri, âyet-i kerîmelerde mevcûd olan nükteler ve edebî san‘atlardan müteşekkildir.
İkinciBölüm: “Dokuz Álî Makám”ın tereşşüh ettiği âyet-i kerîmelerin îzáhı ile tevhîd ve haşr-i cismânînin isbâtı şeklinde teşekkül etmiştir. Bu bölümde evvelâ, tevhîd-i İlâhî isbât edilmiş, daha sonra haşr-i cismânî hakíkati, o tevhîd hakíkati üzerine binâ edilmiştir. Zîrâ, tevhîd, haşirsiz olmaz. İşte, başta sahâbe-i kirâm olmak üzere ehl-i tahkíkın, Kur’ân tefsîrinde ta‘kíb ettikleri usûl ve üslûb da budur. “Risâle-i Nûr” da bu usûl ve üslûbu ta‘kíb etmektedir.
Dokuzuncu Şuá‘ın Dokuz Álî Makámı
160,00 TL
Satın Al
Dokuzuncu Şuá‘ın Dokuz Álî Makámı
Muhammed Doğan
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
اَلْحَمْدُ ِللّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَ وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلى ٰرَسُولِناَ مُحَمَّدٍ وَعَلٰ اٰلِه۪ وَصَحْبِه۪ اَجْمَع۪ينَ
Üstâd Bedîuzzamân (ra) Hazretleri, haşr-i cismâniyye dâir “Dokuzuncu Şuá”ın“Mukaddime”si’ni tevfîk-ı İlâhî ile yazmış, bu eserin bir “Mukaddime” ile “Dokuz Álî Makám”dan ıbâret olduğunu beyân buyurmuş ve o makámlara da işâret etmiştir. O makámları bir kaç def‘a kaleme almaya teşebbüs etmişse de, muvaffak olamamıştır. İşte, bu eser, Üstâd Bedîuzzamân (ra) Hazretleri’nin “DokuzuncuŞuá‘” nâmındaki eserinin tekmîline bir mâsadak olmak niyyetiyle kaleme alınmış, bu husústa rahmet-i İlâhiyyeden istimdâd edilmiş, rahmet-i İlâhiyye de refîk olmuştur. Bu eser, Rûm Sûresi’nin 17-27. âyet-i kerîmelerinin bürhânî ve i‘câzî bir tefsîridir. Üstâd Hazretleri’nin ta‘kíb ettiği bir tefsîr şeklidir.
Bu eserimiz, haşr-i cismânînin isbâtına dâir “Dokuz Álî Makám”dan ıbârettir. Her makám, iki ana bölümde ele alınmıştır:
BirinciBölüm: Âyet-i kerîmelerin meâli, önceki âyetlerle irtibâtı,varsa sebeb-i nüzûlü, lügavî ma‘nâları ve tahlîlleri, tefsîri, Kur’ân’ın vech-i i‘câzını isbât eden usûl ve üslûblarla tefsîri, âyet-i kerîmelerde mevcûd olan nükteler ve edebî san‘atlardan müteşekkildir.
İkinciBölüm: “Dokuz Álî Makám”ın tereşşüh ettiği âyet-i kerîmelerin îzáhı ile tevhîd ve haşr-i cismânînin isbâtı şeklinde teşekkül etmiştir. Bu bölümde evvelâ, tevhîd-i İlâhî isbât edilmiş, daha sonra haşr-i cismânî hakíkati, o tevhîd hakíkati üzerine binâ edilmiştir. Zîrâ, tevhîd, haşirsiz olmaz. İşte, başta sahâbe-i kirâm olmak üzere ehl-i tahkíkın, Kur’ân tefsîrinde ta‘kíb ettikleri usûl ve üslûb da budur. “Risâle-i Nûr” da bu usûl ve üslûbu ta‘kíb etmektedir.