HABER DETAY
Acz, fakr, şefkat ve tefekkürle hakikata geçiş
Risale-i Nur Külliyatında tasavvuf ve tarikatla ilgili kısımlardan olan Yirmi Altıncı Söz’ün Zeyli ve Hatimesi ile Beşinci Mektub, Molla Muhammed el-Kersî tarafından şerh ve izah edildi. Kapağında “Hatveler ile Beşinci Mektûb” ibaresi ve “Şerh” kelimesi yer alan kitap, “Sahâbe Mesleği” denilen, tarikat berzahına girmeden hakikata ulaşma yolunu gösteriyor. Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri tarafından telif edilen Risale-i Nur’un; acz, fakr, şefkat ve tefekkür esaslarına dayalı Kur’ânî bir cadde açtığı belirtilen kitabın Takdim yazısında, akıl ve kalbin imtizacıyla Âlem-i İmkân ve Âlem-i Vücûbu beraber ders veren Risale-i Nur’un, her şeyde Esmâ-i İlâhiyyenin tecellilerini gösterdiği ve şâkirdlerini hakikata götürdüğü kaydediliyor. Beş vakit namazı tadil-i erkân ile kılmak, sünnet-i seniyyeye azamî derecede riayet etmek, bid’alara taraftar olmamak, kebâiri terk etmek ve namazın sonundaki tesbîhâtı yapmak gibi düsturlara bağlı kalanların, çok büyük kazançlar sağladığı ifade edilen Takdim yazısında, doğrudan Kur’an ve sünnete yönelmenin önemi şöyle vurgulanıyor: “Risâle-i Nûr dâiresine giren bir tálib-i hakíkat nazarında, bir tek âyet-i kerîmenin ta’lîm ve taallümü, binlerce kerâmât, mevâcid ve ezvâktan daha ehemmiyyetlidir. Bundan dolayı, tálib-i hakíkat, ta’lîm ve taallüm vazífesini her şeye tercîh eder. Zîrâ, sırr-ı verâsetin en ehemmiyyetli noktası, Resûl-i Ekrem (asm)’a teblîğ ve irşâd husúsunda ittiba’ etmektir. Böylece tálib, me’hazdaki kudsiyyete nazarları çevirip kendini ve ümmeti, başka záid şeylerle meşgúl ettirmeden en kısa ve en selâmetli bir yol ile maksada kavuşup kavuşturur.“